
![]() | ![]() | ![]() |
|---|---|---|
![]() | ![]() | ![]() |
![]() | ![]() |
Renk, çeşitli cisimlerden yansıyarak gelen ışınların görsel algı sonucu kişilerde oluşturduğu duygudur. Diğer bir tanıma göre ise renk; ışık tayfındaki insan gözünün görebildiği, elektromanyetik dalga boyutudur. Işığın göze gelmesi; fiziksel ışığın karşısında gözde oluşan işlemler, fizyolojik ışınların gözde algılanması ise; psikolojik olaylar dizini olarak açıklanmaktadır. Özetlediğimizde ise renk; bir ışık kaynağından yayılan ışınların canlı veya cansız bir cisme çarptıktan sonra yansımaları sonucu,gözümüzün algıladığı duyumdur. Rengin bileşenleri ise ışıklı cisim ve gözlemcidir. Demek ki renk, yaşamın bir parçasıdır. Güneşin olmadığı yerde ışıktan, ışığın olmadığı yerde ise renkten söz edilemez. Böylece fizik bakımından renk; ışık demeti içerisindeki enerjinin yayılımı, dağılımı ve ışık dalga boylarının frekansı ile belirlenir. Fizyolojik bakımdan renk ise göze gelen ışık dalga boylarının bıraktığı etki olarak tanımlanabilir. Aynı zamanda renkler de güneş enerjisi gibi belirli bir enerji yayar ve bizi etkiler. Örneğin “kromoterapi” renklerle tedavi etme anlamına gelen bir bilim dalıdır. Her rengin insanlar üzerinde değişik psikolojik etkileri bulunmaktadır. Sıcak renk olarak değerlendirilen kırmızı, turuncu, sarı ve tonları insan ruhunda hareket, canlılık, sıcaklık ve aydınlık duygusunu uyandırır.
Bir mekanın iç bölümlerinin sıcak bir renkle boyanması durumunda; burada uzun süre oturmak veya yaşamak mümkün olamayabilir. Çünkü psikologlar; sıcak renklerin, insanların tansiyonunu yükselttiğini, kan akışını hızlandırdığını ve heyecanı arttırdığını bilimsel yönden kanıtlamışlardır. Soğuk renk grubu ise yeşil, mavi ve mordur. Ancak sarı renk; bulunduğu konuma göre soğuk renk grubuna da dahil olabilmektedir. Grafik tasarımcılar; renk çalışmalarında, tasarımın çarpıcılığını güçlendirmek için tamamlayıcı renk gruplarını kullanırlar. Bunlar zıt renkler olup, yapılan tasarımın daha etkili görünmesini sağlamaktadırlar. Renklerin yatay, dikey veya başka yönlerde kullanılması tasarımın anlatımını ve algısını zenginleştirir. Renklerin, toplumlar üzerindeki etkisi ise şu şekildedir:Ekvator kuşağında bulunan ülkeler, genellikle sıcak ve canlı renkleri giysilerinde, bayraklarında ve sembollerinde kullanmaktadırlar. Soğuk iklim kuşağında kalan ülkeler ise daha pastel renkleri ve gri tonlarını tercih ederler. Bu da coğrafi koşulların, insan yaşamında renk seçimini etkilediğinin kanıtıdır.
Darwin’e göre Evren; ateş, toprak, hava ve sudan oluşmaktadır. Bitkilerin sinir sistemleri olmadığı için hareket edemezler. Hayvanlar ise sinir sistemleri olduğu için dolaşarak ihtiyaçlarını giderebilirler. Bu oluşumun içinde Darwin, güzelliğin evrimini cinsel seçim olarak tanımlar. Öyleyse güzellik, cinsellik ile başlamakta ve evrimini yine cinsel seçim ile tamamlamaktadır. Bu bağlamda, güzelliğin evriminde erkeği ön plana çıkaran Darwin; Tavus Kuşu, Aslan gibi hayvan türlerinin erkek ve dişi cinslerini de örnek gösterebileceğimiz bir anlayışı savunarak erkeğin daima güzelliğin başlangıcı olduğunu da savunmaktadır. Buradan yola çıktığımızda, çiçeklerin de güzel kokmalarının ve rengarenk olmalarının, türlerini devam ettirebilmek için olduğunu söylemek mümkündür. Çünkü gerek renkleri gerekse güzellikleri ve kokuları aracılığıyla; üreme organları olan polenlerin taşınabilmeleri için, böceklerin ve tüm uçan hayvanların dikkatlerini çekmektedirler. Burada, gerek renk cümbüşü olarak, gerekse estetik açıdan, doğanın en büyük sanatçı olduğunu görmekteyiz.
Renklerin ve konuyla ilgili olarak doğanın bize sunduğu güzelliklerin küçük bir parçası olarak; bir ekip çalışması sonucunda ortaya çıkan, postmodern çalışmalarda ekip çalışmasının ne denli iyi sonuçlar verebildiğinin kanıtı niteliğindeki, Kansu Gül’ün seslendirdiği, Serap Şahan Sokol’un şiir yazarlığını üstlendiği ve Adnan Sokol’un düzenlemesini yaptığı bir çalışma olan; “Nefes” isimli sunumumdan örnekleri sizlerle paylaşmak istedim.
Güler Ertan







